Gökhan Zan’da “Lütfü Savaş” açıklaması: İşte biz çadır tüccarlarına nasıl ses yükselttiysek siyasi tüccarlara da ses çıkartıyoruz

Ünlü futbolcu Gökhan Zan,  depremin birinci yıldönümünde Hatay’da siyasilere gösterdiği “Bizi üç gün ölüme terk ettiniz” isyanıyla siyasi gündemde en çok konuşulan isimlerden oldu. Zan’ın isyanında sonra Melih Gökçek ve Lütfü Savaş tarafından tepki gören Zan, CHP’nin “Lütfü Savaş” kararını değerlendirdi. “Daha da acısı, Hatay’da deprem acıları yerine Lütfü Savaş’ın siyasi ikbali, koltuğu konuşuluyor” diyen Zan, sosyal medya hesabından Savaş’a yönelik  “Siz daha depremin ilk günlerinde, binlerce insanın vebaline girmiş İDEALİST müteahhitlerinizi AK-lamadınız mı?” paylaşımı için ,”(Lütfü Savaş için) Arama motoruna yazdığınızda bile karşınıza birçok haber çıkıyor, belgeli ve bizzat kendisinin sözlerinin yer aldığı. İşte biz çadır tüccarlarına nasıl ses yükselttiysek siyasi tüccarlara da ses çıkartıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu

Gökhan Zan Sözcü’den İpek Özbey‘e verdiği röportajda, Hatay’ın durumunu, halkının ne istediğini, siyasilerin söylemlerini ve kendisine gelen tepkileri değerlendirdi. Zan, Özbey’in “Siz Hatay’ı biliyor, tanıyorsunuz, sahiden Lütfü Savaş’ı istiyor olabilir mi Hatay halkı? Parti yetkilileri, dört ayrı anket sonucunun böyle çıktığını söylüyor” sorusuna şu şekilde cevap verdi:

“İnsanlar suçlu siyasetçi figüründen bıktı”

“Kendi siyaset evinde bile şaibeli hale gelmiş bir insanı, Hataylılar gibi benim de görmezden gelmem mümkün değil. Biz her gün sokakta o tepkiyi görüyoruz. Üstelik bu yeni bir durum da değil. Devam eden bir yıllık sürecin bugün büyüyerek dışa vurulmuş hali. Anketleri neye göre, nerede, kiminle yaptılar bilemem, ama bu tepki aslında tüm siyasilere ortak bir ses yükseltmesidir. Doğru yerde, doğru zamanda, yanlış kişilerin yanında olarak gönül köprüleri kurulmaz. Sadece Hatay’da değil, tüm Türkiye’den kendisine tepkiler varken, sadece beni suçlaması inanılır gibi değil! İnsanlar zaten bu suçlu siyasetçi figürlerinden bıktı, zaten en çok buna tepkili…”

Özbey’in sorusu üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki “Ev sahipleri eğer ölüleri de yoksa, valla yıkıldığı iyi olmuş, bize villa verdiniz diyorlar” açıklamasını değerlendiren Zan,  “Ohhh ne güzel evim yıkıldı, villa aldım” diye sevinecek, insani vasfını kaybetmiş bir insan gördünüz mü? Hele ki, geçmişi bir karış toprak için ölüme yürümüş şehitlerle dolu Anadolu’da.. Bunu diyenler de inanın o evde bir kahvaltı masası etrafında huzuru yaşamamış, duvara asılı bir kuru biberin, bir bağ soğanın, bin bir emekle kazanılmış helal duygunun hazzını bilmeyenlerdir. Hangi villa koskoca bir yaşanmışlığın yerini tutabilir? Büyüklerimizden ricam, lütfen bizlerin kutsallarına söz söylerken birkaç kez” ifadelerini kullandı.

Özbey ve Zan’ın röportajı şu şekilde:

“Deprem yerine Savaş’ın koltuğu”

Özbey: O akşam eşinizle birlikte eylemcilerin arasındaydınız. Çok sahici bir tepki gösterdiniz, ama sonra bir baktık ki, siyasetin diline başka türlü düştünüz. Örneğin Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş, protestoların nedeni olarak sizi gösterdi. CHP’nin Savaş ısrarını değerlendirmenizi isteyeceğim. Siz Hatay’ı biliyor, tanıyorsunuz, sahiden Lütfü Savaş’ı istiyor olabilir mi Hatay halkı? Parti yetkilileri, dört ayrı anket sonucunun böyle çıktığını söylüyor.

Zan: Kendi siyaset evinde bile şaibeli hale gelmiş bir insanı, Hataylılar gibi benim de görmezden gelmem mümkün değil. Biz her gün sokakta o tepkiyi görüyoruz. Üstelik bu yeni bir durum da değil. Devam eden bir yıllık sürecin bugün büyüyerek dışa vurulmuş hali. Anketleri neye göre, nerede, kiminle yaptılar bilemem, ama bu tepki aslında tüm siyasilere ortak bir ses yükseltmesidir. Doğru yerde, doğru zamanda, yanlış kişilerin yanında olarak gönül köprüleri kurulmaz. Sadece Hatay’da değil, tüm Türkiye’den kendisine tepkiler varken, sadece beni suçlaması inanılır gibi değil! İnsanlar zaten bu suçlu siyasetçi figürlerinden bıktı, zaten en çok buna tepkili…

Özbey: Siyasetçilere “En zor zamanımızda yanımızda olmadınız” diye isyan ettiniz. Ne yapmalarını bekliyordunuz, neyi yapmadılar? Ne yapabilirlerdi?

Zan: Bakın bizim insanımız kadirşinas, sağduyulu, fedakârdır. Kendisine yapılan iyilik kadar, kötülüğü de unutmaz. Hele ki canı yanmışsa, yakılmışsa. Siz halkın yanında olmak yerine, karşısında olursanız bütün gemileri yakarsınız. “Ateş sadece düştüğü yeri yakar” demek başka, “Kimse ateşte yanmasın” demek bambaşka. Bu ayrımı yapamazsanız tepkilerin odağında olursunuz. Daha da acısı, Hatay’da deprem acıları yerine Lütfü Savaş’ın siyasi ikbali, koltuğu konuşuluyor. Bir siyasi için bundan daha büyük bir utanç olabilir mi? Lütfü Başkan neyi mi yapamadı?

Özbey: Evet, tam olarak bunu soruyorum.

Zan: Büyük projelerin güçlü mimarı olamadı mesela, Siyasi söylemlerinde halktan değil, siyasi hamilerinden taraf oldu mesela, barınma krizi, su krizi, sağlık ve eğitim hakkına erişim, ulaşım sorunlarını gündem etmedi mesela. Hataylıların ve şehrin geleceğindeki belirsizlikler için bir yol haritası paylaşmadı mesela. Şehrimizde sığınmacı karşıtı bir görüş hâkimken, olası bir çatışma durumuna karşı önlem almadı mesela. İmkan bulan Hataylılar şehri tek tek terk ederken kimsesizliklerini gidermedi mesela, tarıma, hayvancılığa, ormancılığa bir katma değer sunamadı mesela…

Özbey: Sosyal medya hesabınızdan “Siz daha depremin ilk günlerinde, binlerce insanın vebaline girmiş İDEALİST müteahhitlerinizi AK-lamadınız mı?” diye sordunuz Lütfü Savaş’a… Kim onlar?

Zan: Birlikte siyasi hamaset yaptığı müteahhitler… Yoldan çevirip, hangi hemşehrime sorsanız, kimlerle yoldaşlık ettiğini size söyler. Bugün gerek geleneksel gerekse yeni medyada sık sık insanlar tarafından dile getirilen doğrular. İnkâr etmek halkı aldatmaktır. Arama motoruna yazdığınızda bile karşınıza birçok haber çıkıyor, belgeli ve bizzat kendisinin sözlerinin yer aldığı. İşte biz çadır tüccarlarına nasıl ses yükselttiysek siyasi tüccarlara da ses çıkartıyoruz. Haksızlığa, hukuksuzluğa, vicdansızlığa dilsiz şeytan olmuyoruz. Zaten yargı süreçlerini yakından takip edenler de görecekler ki adalet er ya da geç herkese tecelli edecektir. Ama bu dünyada ama öbür dünyada…

TIKLAYIN-Gökhan Zan’dan Lütfü Savaş’a yanıt: Siz daha depremin ilk günlerinde, binlerce insanın vebaline girmiş idealist müteahhitlerinizi AK-lamadınız mı?

Siyasete katılacak mı?

Daha önce kısa bir dönem İYİ Parti’den siyasete atılan Zan, Özbey’in “Bazı partilerin peşinizde olduğunu biliyorum. Belediye başkanlığına aday olacak mısınız?” sorusu üzerine, “Halk kimi, nerede görmek isterse siz o kadar varsınız ya da yoksunuz” şeklinde yanıt verdi. Bu topraklar için fedakarlık yapmaktan çekinmem diyen Gökhan Zan, “Hani yüzyıllar öncesinden söylenmiş bir söz vardır “ Mevzubahis vatansa hepimiz ölelim” diye, ben böyle bir kültürden, Hatay gibi mukaddes bir şehrin maneviyatında büyümüş ve hayatın tüm zorluklarını görerek gelmiş biriyim. Vatana hizmet için siyasete gerek olmadığını, görevini en iyi yapanın vatanını en çok sevenden geçtiğinin bilincindeyim. Bu zaten hem insani, hem ahlaki hem vicdanidir. Ben sadece isterim ki milletimizin gönlünden düşmeyeyim.” dedi

“Melih Gökçek, siyasi yüzsüzlükle beslenen zavallı bir tür”

Zan, Özbey’in  “Gökçek neden size “Futbolcu olacağına artist olsaydın” dedi?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Melih Gökçek siyasi edebi rafa kaldırmış, siyasi yüzsüzlükle beslenen, zavallı bir tür. Tıp bilimi ne yazık ki, kendisine henüz çare üretmiş değil. İyi ve güzel olanı, Anadolu insanına layık görmeyen istisnai bir tür, ar damarı çatlamış bir varlık. Anlayacağınız umutsuz vaka.”

TIKLAYIN-Gökhan Zan’dan Melih Gökçek’e: Siz, halkına ihanet etmiş, zavallı jeliboncu, devletin malına çökmüş mafyavari bir canlı türüsünüz

TIKLAYIN-Gökhan Zan resmi törene katılan iktidar yetkililerine isyan etti: 3 gün bizi ölüme terk ettiniz!

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir